Ana içeriğe atla

Annelikte Doğru Motivasyon

Annelikte Doğru Motivasyon

Kadın olmak hem fizyolojik hem de psikolojik olarak çok özel bir konumdur.

Kadını en özel kılan etkenlerden biri, bir yavruyu bedeninde aylarca muhafaza edebilme ve sonrasında anne olmasıdır.

Annelik, özellikle bizim kültürümüzde fedakarlık kavramıyla eş tutulmuştur. Dilimizde var olan ‘yemedim yedirdim; giymedim giydirdim’ benzeri söyleyişler de anneliğin toplumumuzdaki anlamlandırılmasına örnektir.

Ancak çocuklar ve yetişkinler üzerinden elde edilen gözlemler annelerin çocukların hayatlarının merkezlerine koymasının değil; kadının hayatın merkezine kendi gelişimini ve mutluluğunu koymasının çocuklar için psikolojik olarak çok daha faydalı ve geliştirici olduğu yönündedir.

Anneler kendi hayatlarından vazgeçerek, hayatlarını adeta çocuk yetiştirmeye adadıklarında ilginç bir şekilde bu tek amaçlarını ıskalıyorlar ve o kadar da iyi çocuk yetiştiremiyorlar.

Çünkü çocuğa iyi gelen adeta bir yaşam koçu gibi hayatının her dakikasını planlayan, kendi hayatını çocuğa göre organize eden bir anne değildir. Çocuk için geliştirici olan kendi hayat doyumu yüksek, mutlu bir annedir. 

Çocuk kendi hayatını organize edebilen, kendi gelişimi önemseyen anneyi örnek alacaktır. Bunun yanı sıra kadının mutlu olması diğer aile bireylerinin de mutluluğu için anahtar rolündedir.

Kadın nasıl mutlu olur?
Bunun cevabı her kadın için değişmektedir tabi ki. Ancak şunu söylemeliyiz ki mutluluğun en temel faktörlerinden biri aktif hayattır.
 
Allah her birimizi bu dünyaya bir amaç üzerine göndermiştir ve bizler içten içe kendini gerçekleştirme, bir ürün çıkartma, kendimizden başka insanların hayatlarına dokunma arzusuna sahibiz. 

Burada kadına düşen mümkün olduğu kadar
⚡️ sosyal olması,
⚡️ kendine yeni bir şeyler katacak, yeni şeyler öğrenebileceği ortamlarda bulunması,
⚡️ çalışmıyorsa bile topluluklar içinde bazı sorumluluklar alarak kendini yeterli hissetmesi önerilebilir. 
⚡️ Kitap okumak, en klişe olsa da en etkili önerilerden biridir tabi ki.

Kendini yeterli hisseden kadının evdeki konumu hatta çocuklarının ve eşinin ona olan davranışlarını bile etkileyecektir. Çünkü sık karşılaştığım bir durum şu ki kendisi için hiçbir şey yapmamış, kendini eşi ve çocuklarına adeta adamış kadınlar bu adanmışlığın karşılığında eşleri ve çocuklarından gerekli saygıyı görememektedirler.

Elbette önerdiğimiz bencillik ve sadece kendimiz için yaşamak değil. 
Önerdiğimiz günümüzün 24 saatinden bir kısmını kendimizi geliştirmek için ayırmamızdır.

Klinik Psikolog / Psikoterapist
Kevser Ateş

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sınırımızdaki Savaş ve İkincil Travma

     Bu günlerde komşu ülkelerimizde 3. Dünya Savaşı’nın ilk reaksiyonlarını görmekteyiz.    Türkiye, tarihteki adıyla Mezopotamya, üzerinde birçok dinin kutsalının bulunduğu, stratejik bir konuma sahip topraklar içerisindedir.    Ülkemizi genellikle Norveç gibi refah seviyesinin yüksek olduğu kuzey ülkeleriyle kıyaslayanlara söylemek istediğim bizim ülkemizin Norveç’ten en büyük farkının bizim topraklarımız üzerinde birçok din, örgüt ve ülkenin çıkarlarının olmasıdır.    Ülkemizin coğrafi kaderinden söz ettikten sonra komşu ülkelerdeki savaşların bize etkisini konuşmak istiyorum.    Tabii ki sınırlarımızdaki savaşın bize ekonomik etkileri var ancak daha bireysel boyutta baktığımızda savaş bize çok yakın ve günümüzdeki savaş mağdurları bizim din kardeşimiz. Filistin, Suriye, Irak, Çeçenistan, Doğu Türkistan ve diğerleri…    Savaş mağdurlarının çektiği eziyetleri, maruz kaldıkları insanlık dışı durumları bugünlerde sık sık ...

Çocuklarımızın Ruhsal Dünyalarını Anlamaya Dair Bazı Pratik Yöntemler

Çocuklarımızın Ruhsal Dünyalarını Anlamaya Dair Bazı Pratik Yöntemler Anlatılacak yöntemlerin her biri farklı terapi ekollerinin uzmanları tarafından geliştirilmiş, uzmanlar tarafımdan terapi seansları içerisinde kullanılan yöntemlerdir.   1️ ⃣ ⚽ Çocuklarınızın Oyunlarını Gözlemleyin.   Oyunla ilgili olarak öncelikle gözlemlenmesi gereken şey 2 yaşını doldurmuş olan çocuğunuzun, yanında herhangi bir oyun arkadaşı olmadığında oyun kuruyor ve oyunu sürdürebiliyor olmasıdır. Bu, 2 yaşını doldurmuş çocukların bilişsel gelişiminin uygun düzeyde olduğunun bir göstergesidir.   Çocuklar oyun kurarken ve oyunu sürdürürken tıpkı rüyalarımızda olduğu gibi tamamen bilinçaltı malzemeleri kullanırlar. Ebeveynleriyle, arkadaşlarıyla ilişkilerinden ve diğer tüm dahil olduğu sosyal ortamlardan getirdiği malzemeleri çocuk, oyun kurarken aktif olarak kullanır.   Çocuğun kurduğu oyunlarda sıkça tekrarlayan temaların neler olduğu belirlenmelidir. Çocuk saldırganlığını, ç...