Hemen her kadın zaman zaman aynaya bakıp görünüşüne dair bir şeylerin değişmesini istemiştir. Güzel olmak, güzel görünmeyi istemek adeta kadın olmanın bir parçasıdır. Hatta bazen dış görünüşüne dair olumsuz düşünceleri kadınların özgüvenini düşürücü etkiye sahiptir. Bu madalyonun ters tarafından baktığımızda ise bir kadının görünüşüyle barışık olması, sadece kadın olduğu için ona verilmiş olan bir güzellik olduğunun farkında olması onun için mutluluk ve özgüven kaynağıdır.
Ergenlik ve genç yetişkinlik dediğimiz dönemde kadınlar için dış görünüşleri ciddi bir uğraş meselesidir. Özellikle ergenlik dönemindeki kızların henüz beden algısı tam olarak oturmadığı için fiziksel görünüşleriyle uğraşlarına çok sık rastlarız.
Ergenlik döneminde aslında normal olarak karşıladığımız bu süreç ne yazık ki bazı sektörler tarafından mali amaçlar doğrultusunda sömürülmektedir. Tekstil, kozmetik ve güzellik merkezi adı altında estetik işlem yapan sektörler bunların en başında gelenleridir. Bu sektörleri günümüzde tehlikeli kılan reklam araçlarının zamanımızın büyük kısmında maruz kaldığımız platformlar olmasıdır.
Sosyal medya, televizyon ve diğer yayınlarda karşımıza çıkıp güzel, alımlı, çekici olarak gösterilen kadınların hemen her biri estetik işlem uygulamış, bazı markaların reklamını yaparak kazanç sağladığı için belirli ürünleri üzerinde gösteren kadınlardır.
Günümüzde modayı, giyimi, görünüşü daha doğrusu güzel olmayı, kadın olmayı, istenir ve çekici olmayı belirleyen markanın karar verip reklam sağladığı ürünleri kullanmak olduğu mesajı verilmektedir.
Oysa dış görünüşü kişinin kendine ait tercihini, karakterini yansıtmalıdır. Dış görüşünü kadının dünya görüşüne dair fikir vermelidir. Ancak karşımızda öyle bir tablo var ki belirli yaş aralığındaki hemen her kadın benzer giyinmekte, benzer makyajı yapmakta hatta benzer estetik operasyonları yaptırdığı için görünen yüz hatları birbirine benzemektedir. Örneğin bundan üç sene önce yay şeklinde ince kaş moda olduğu için kaşlarına yay şekli veren ancak günümüzde daha dolgun kaş modeli moda olduğu için kaş serumu kullanan aynı kişiden söz ediyoruz. Oysa kişinin kaş şekli, burun şekli ve yüzündeki diğer tüm detaylar o kadını, o kişi yapan şeylerdir. Yüzümüz bizim kimliğimizdir.
Belirli firmaların ticari amaçları uğruna kimliğimizden vazgeçmeyelim. Estetik operasyonlarla cildimizi yıpratmayalım. İçeriği belirsiz ürünleri botoks, dolgu ismi altında yüzümüze, bedenimize enjekte ettirmeyelim. Benliğimizi, bize ait olanı koruyalım. Modaya, reklamlara , popüler olana baş kaldıralım. Zevkimize, kimliğimize, dünya görüşümüze uygun olanı giyelim. Görünüşümüzü pazar malzemesi haline getirmeyelim. Bilinçli olalım.
Şunu unutmayalım ki görünüşlerine dair bir standart belirlenerek kadınları özgüvensiz hissettirmek üzerinden reklam ve prim yapılıyor olsa da kadın olarak bu özgüveni sağlamanın yolu bize gösterilen modele uymak değil görünüşümüzü olduğu gibi sevip kadın olarak, sadece kadın olduğumuz için bile çok güzel olduğumuzun farkında olmaktır.
Klinik Psikolog Kevser Ateş
Yorumlar
Yorum Gönder