Sizce mutlu olmak için neye ihtiyacımız var? Bir insanı ne mutlu eder? Araştırmalar bir insanın çok iyi bir atama alması, evlenmesi, piyango çıkması veya hayatındaki çok büyük bir hedefini gerçekleştirmesinin bile mutluluk düzeyini en fazla iki hafta etkilediği yönünde. Yani bir süredir beklediği terfiyi alan kişi en fazla iki hafta daha mutlu bir insan olabiliyor. Peki sonra ne oluyor? O kişinin hayat doyum düzeyi neyse, normal mutluluk seviyesi neyse kişi ona geri dönüyor.
Yani görüyoruz ki mutluluk hayatın bize vereceği ekstra
şeylerle çok da alakalı değil. Bunun aksine mutluluk düzeyimiz daha fazla bizim
yaşananları yorumlama şeklimiz ve hayatı anlamlandırma şeklimizle alakalı
görünüyor.
Ayrıca mutluluk öğrenebilen bir şey. İlk olarak ailemizde
öğrendiğimiz tüm diğer şeyler gibi mutlu olmayı da ailemizde öğreniyoruz. Biz
yetişirken yanımızda referans aldığımız yetişkinler hayatı nasıl yorumluyorsa
biz de hayatı o şekilde yorumlamayı öğreniyoruz çünkü. Hemen her birimizin
başına gelebilecek bir talihsizlik karşısında henüz çocuk olan bizlerin yanında
bulunan ebeveynlerin bu talihsizliği nasıl karşıladığı bizi nasıl etkiler
tahmin edilebilir bir durum diye düşünüyorum. ‘Her şey de bizim başımıza gelir’
diyen bir ebeveyn ile ‘bunun da üstesinden geliriz’ diyen bir ebeveynin
yanındaki çocuklar arasındaki fark çok aşikardır çünkü. Bizler sahip olacağımız
ebeveynleri belirleyemiyor olabiliriz ancak nasıl ebeveyn olacağımız bizim
elimizde.
Aslında biraz önce verdiğim örnek sadece ebeveyn olarak
değil birey olarak da bizim mutluluk düzeyimizi belirleyicidir. Şunu kabul
edelim ki hiçbirimiz için hayat ne her şeyin yolunda gittiği talihler bahçesi
ne de hiç gün yüzü görülmeyen felaketler çukurudur. Miktarı ve şekli evet,
değişir ancak hayat güzellikleri de zorlukları da birbiri içinde veya sırayla
veriyor. Bazen bir sıkıntının içerisinde bir güzellik saklıdır, bazen de bir
zorluğun arkasında kolaylık ve ferahlık vardır. İşte bu yüzden mutluluk,
hayatın bize verdiği güzelliklere bağlı değildir. Çünkü bu güzellikler kalıcı
değildir. Sonsuza dek devam edici değildir. Aynı zamanda mutluluk hayatın bize
getirdiği sıkıntılarla terk edilecek, vazgeçilecek bir şey değildir. Çünkü
güzelliklerde olduğu gibi sıkıntılar da sürekli devam edici değildir.
Mutluluk bazılarımız için şartlara bağladığımız gelecek bir
ödüldür. Mesela ‘bu işe girersem tamamdır’, ‘şuradan bu güzel haberi alırsam…’
gibi geleceğe ve şarta bağlanmış cümlelerden bahsediyorum. Mutluluk hedeflerin arkasına
konmamalı. Mutluluk gelecek olan bir hal, bir ödül değil bir hayat tarzı, bir
bakış açısı, bir hayat yorumlama biçimidir.
Klinik Psikolog Kevser ATEŞ
Yorumlar
Yorum Gönder